ENTELEKTÜEL GÜÇ

 -  ENTELEKTÜEL GÜÇ

.  Entelektüel olmak "sorgulayıp, eleştirel düşünebilen, araştırıp, inceleyip, öğrenebilen" beşeri insanlar için vardır.

.  Kişinin "değerlendirebilme gücü ve düzeyi", "kendi entelektüel gücü ve düzeyi kadardır".

.  Bu nedenle de her bireyin değerlendirdiği eşit olmamaktadır.

.  Bu nedenle de insanlar birbirlerini tam anlayamamaktadır.

.  Entelektüel güç nasıl kazanılır, ortaya çıkar ve geliştirilir?

.   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.05.31

PROFESYONEL SPOR TARAFTARLIĞI

 . PROFESYONEL SPOR TARAFTARLIĞI

-  TÜRKİYE ayağa mı kalkmış?
.  Coşku, sevinç, çığlıklar, kornolar ile doldurulmuş ve tıkanmış sokaklar...

.  Bir spor karşılaşmasını bir savaşa, bir zafere… dönüştürebilmek ve bunu açıkça halka ait sokaklarda, yollarda, merkezlerde en büyük gürültüler ile sergilemek, öz denetimi yitirmek…
.  Milyonlarca insan, peş peşe katılmış bu havaya...
.  Ve yine onlarca milyon insan çok da "normal" karşılayabiliyor bu durumu...
.  Bu nedir, diye hiç düşünen yok!
.  Hepsi bir tarafa geçmiş ve ille de yeneceğiz, duygusu ile kendinden geçmiş...

.  Maçı kazanan taraf, artık kendine her türlü hakkı ve coşkuyu, çılgınca eğlenmeyi hak olarak buluyor…
.  Sağlıklı mıdır bu durum?

.  Böyle bir durum yaratmaya hakları var mıdır?
.  Bu durumun eğitim ile, okul ve diploma ile de hiç bir ilgisi, etkisi kalamamış.
. " PROFESYONEL SPOR ve onun kulüpleri" ne anlama geliyor milyonlarca insan için?
.  Ortada dolaşan paralar, kulüplerin değeri, önemi.... nedir?
.  Toplumsal huzura olan etkisi nedir?
.  Aile yaşamına olan etkisi nedir?

.  Bir ülkede milyonların oraya, buraya sürüklenebilmesi…

.  Dünyada da yine koca, koca kitlelerin PROFESYONEL SPOR etkisi ile algı-etki yönetimi altında tutulması…

.  İnsanın özgür iradesine, tutum ve davranışlarına, zihinsel gücüne ve kodlarına… olan etkisini insan nasıl düşünüp, eleştirmez….

.  Anlaşılır gibi değil!

.  Öte yandan "zihin algı yönetimleri"nin, programlarının ne işe yaradığını, neler olduğunu, neleri hedefleyebildiğini nasıl olur da bilemeyiz, anlayamayız…

.   Nasıl bir insan model ortaya konulmak isteniliyor?

.  "Bu bizim seçeneğimiz, hevesimiz, keyfimiz, kimseyi ilgilendirmez" diyebilir misiniz?

.  Özel kişisel sınırları çok aşan, dünya boyutunda bir etkileme gücü olan bu durumun düşünülmesini ve insanın kendini koruyabilmesini istemek ve beklemek çok iyi olacaktır…

.   Biliyorum benim gibi düşünmüyor ve algılamıyorsunuz…

.   Olsun, ben yine de yazdım….

.   Ailede, toplumda sağlık ve huzur içinde yaşayabilmek, kandırmamak, kandırılmamak için…

.     Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.05.31

    

 

YOK EDİLEMEZ

 . YOK EDİLEMEZ

- Gelişmeyi, bilimde ve teknikte, toplumsal yaşamda ilerlemeyi, çağdaşlaşmayı, uygarlığı, kazanılmış tüm hukuksal ve tarihsel hakları, insanlık onurunu… hiç bir güç ve kişi geriye alamaz ya da yok edemez.

- Kendimiz geliştirebilmemiz için bunları "anlamak, kavramak ve bu yönde sorgulayıcı ve eleştirel düşünebilmek" ile doğru yöne gideriz.

.   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.05.30

AŞIK OLDUĞUN ADAM

 -  AŞIK OLDUĞUN ADAM

.   İÇİNE DÜŞTÜĞÜN YOKSULLUĞUN, SEFALETİN VE DE ESARETİN, AÇLIĞIN VE ÇARESİZLİKLERİN NEDENİ "AŞIK OLDUĞUN ADAM" İSE, SEN YİNE DE ONA AŞIK OLMAK VE HATTA ONA TAPMAK İLE KENDİNİ MUTLU ETMEK İSTİYOR İSEN, SENİN İÇİN BİZ NE YAPABİLİRİZ?

.  SEN VE SENİN GİBİLER KAPLADIKÇA ORTALIĞI O AŞIK OLDUĞUN ADAM YOK ETMEKTEDİR, HEPİNİZİN MUTLULUĞUNU, TÜM HAK VE HUKUKU VE DE GİTTİKÇE DE HIRSLARIYLA, SINIR TANIMAZLIKLARIYLA ÇÖKERTMEKTEDİR DEVLETİ VE DE MİLLETİN AHLAKINI…

.  NE KENDİNİ, NE DE HAKLARINI VE ÇIKARLARINI SAVUNAMAYACAK BİR DURUMA DÜŞMÜŞ İSEN, SORGULAMAYI, DÜŞÜNEBİLMEYİ VE DE HATTA İNSAN OLMAYI UNUTTURABİLMİŞSE SANA BU DÜZEN…

.  YOK, SENİN HİÇ SUÇUN YOK…

.  SENİ, HİÇ YETİŞTİREMEMİŞİZ.

.  VEREMEMİŞİZ SANA "ÇAĞDAŞ" BİR İNSAN OLMANIN BİLİNCİNİ…

.  YAZIK!

.  HER ŞEYDEN ÖNCE BİZE YAZIK!

.  HEPİMİZE YAZIK!

.  BİZ "GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK"Ü BİLE ANLAYAMAMIŞIZ.

.  YAZIK, BİZİ KANDIRMALARINA İZİN VERMİŞİZ…

.  YAZIK….

.  TEMBELLİĞİ SEÇEN OLMUŞUZ BİZ…

.  YAZIK…

.  MASALLARLA BÜYÜTMELERİNE, AVUTMALARINA GÖZ YUMMUŞUZ, BİLE BİLE…

.  BİZE GERÇEKTEN DE YAZIK !

.  NE ÜLKEMİZE, NE DE ULUSAL DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKABİLMİŞİZ.

.  O AŞIK OLUNAN ADAMLARIN GİTTİKÇE GÜÇLENMESİNE İZİN VERMİŞİZ.

.  O NE YAPARSA YAPSIN, OTURUP, SESSİZ KALMIŞIZ.

.  YAZIK, BİZE YAZIK.

.  O AŞIK OLDUĞUN ADAM BİZİM SAYEMİZDE YÜKSELDİKÇE YÜKSELMİŞ.

.  YAZIK, BİZE ÇOK YAZIK!

.  BİZ, GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'E BİLE SAHİP ÇIKAMAMIŞIZ…

.     Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.05.26

SEÇİM BİTTİ

 - SEÇİM BİTTİ

·       Bir halk oylaması nerede ise baş başa sonuçlandı.

·       Küçük ve sakin yorumlar ve dilekler sunuluyor.

·       Çok büyük öfke gösterisi ve suçlamalar görülmüyor.

·       Çılgınlar gibi coşup kutlayan da var, sessizce durup, sakinlik gösteren de…

·       Şu ana değin var olan yönetim biçimi ve başındaki kişi daha çok oy aldı ve devam ediyor.

·       Çok gerilimli bir dönemin ardından insanların duygusal davranmalı çok olağan.

·       Bundan sonra büyük duygusallıklar sona ermeğe başladığında çok daha mantıksal ve verilere dayanan değerlendirmeler yapılacaktır.

·       Ülke insanlarının yapısına, kişisel donanımına ve gelişimine, dünyaya bakış açısına, ahlaksal özelliklerine… dayalı olan bu değerlendirmeler ile de genel yapının düzeyini görebileceğiz.

.      Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.05.29

 

HÜSRAN, ŞAŞKINLIK

 -  HÜSRAN, ŞAŞKINLIK

·       21:24 olarak düşüncelerimi söylemek isterim.

·       Son ana değin, en son açıklamaya değin sakın her şeyi kabul etmeyin.

·       Sandıklara, sonuçlara itirazlar edilecek ve onların değerlendirmesi yapılacak.

·       Millet ittifakı ve CHP asıl şimdi çok daha uyanık, akıllı ve çalışkan olmak ve iyice araştırmak zorunda.

·       Şu an için boş sözlere, değerlendirmeler, analizlere, "vah vah"lara zaman ayırmayın.

·       Sonuç olumsuz olur derken de yurt dışında yaşayanları suçlama kolaycılığına kapılmayın.

·       Evet özellikle Almanya ve Avusturya'da yaşayan yurttaşlarımız sağa, düzene ve onlara göre de büyük öndere oy vermişler.

·       Oralardaki yurttaşların toplumsal örgütlenme modelinden kaç kişinin bilgisi var, her köyde ve ilçede ne kadar cami, ibadethane var, ve neden, diye hiç düşünen oldu mu?

·       Çağdaş, aydınlıkçı, liberal, solcu, demokrat… kesim oralardaki "yurttaşların örgütlenmesinde" ne denli başarılı olabildiler, halka yakınlıkları ve etkileme güçleri ne denli oldu?

·       Oralardaki insanlarımız 1960dan bu yana nasıl bir toplumsal düzene bırakıldılar, onlara neler verebildik, diye düşünen oldu mu?

·       Genel olarak hemen birilerini suçlamak, sosyo-ekonomik yapıyı bireylerin üzerinden değerlendirmek çok kolay.

·       Uzun yılların derinlemesine ve yayılmacı, çok yönlü yapılanmalarına, görünen ve görünmeyen, yerli-yabancı güçlerin her bir yere yayılıp, etki mekanizmalarını ele geçirmelerine karşı bir şey yapamayanlar, görüp, anlayıp da ortaya bile çıkamayanlar niye şaşırıyorlar?

·       Yine de o denli, milyonlarca insan var ki hep ülkesi ve milleti için, Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık hedefleri için yaşayıp, düşünüp, emek harcadılar ve umutlarını şimdiye değin hep yaşattılar.

·       Onlar ki milyonlarca güzel ahlaklı, temiz yürekli, bilinçli, namuslu, yurt sever insanlardı, işte onlar şimdi çok daha uyanık olup gerçekleri tüm boyutları ile daha açık görmek zorundalar.

·       Hemen bir araya gelip de ah, ahlara dalmayın, birbirinizi olumsuz etkilemeyin, mahalle kültüründen kurtulup, çağdaş uygarlık yoluna nasıl ve hangi yöntemlerle gidilir, diye bakın.

·       Size, bize yardımcı olacak, rehberlik yapacak tek bir gerçek vardır: Gazi Mustafa Kemal Atatürk…

·       Ona dönün ve yine onun rehberliğine sarılın, hainleri ve dönemleri sokmayın aranıza...

·       "Gençliğe seslenişi" okuyun, okumakla kalmayıp, anlamı üzerinde düşünüp, yen, çıkış yolları üzerine odaklanın!

.      Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.05.28, MŞ.

 

DEMOKRASİ ve TARAFTARLIK

-   DEMOKRASİ ve TARAFTARLIK

·       Demokrasinin tüm ilke ve kurumlarıyla yürürlükte olduğu ülkelerde yurttaşlar, insanlar taraf olabilirler.

·       Bu taraf olmak yalnızca "anayasadan ve yasalardan" yana taraf olmaktır.

·       Her hangi bir kitleye ya da kişiye çıkar sağlamak amacı ile taraf olan ve bunu yaparken yasaları umursamayan kişiler yanlış yapmaktadır.

·       Çağdaş ve demokratik ülkelerde temel eğitim ile birlikte YURTTAŞLIK BİLGİLERİ okullarda öğretilir ve bunun eğitimi verilir.

-  Hukuk devletinin geçerliliği ile birlikte şunları anlamak ve kabul etmek zorundayız:

·       HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ her durumda ve her bir incelemede, uygulamada, karar vermede geçerlidir.

·       Yasalar önünde herkesin eşit sayılır; hiçbir kişiye ya da kitleye, aileye ayrıcalık tanınmaz.

·       Adil ve bağımsız yargı: Yalnızca anayasaya ve yasalara bağlı, vicdanını da dinleyerek görev yapan yargıçlar ve savcılar.

·       Bağımsız ve adil yargılama koşulları sağlanmalıdır.

·       İşlenilen suçlar çağdaş muhakeme kuralları ve ortamında yorumlanmalı, incelenmeli ve karar bağlanmalıdır.

·       Hiçbir kamu görevlisi "hakkı olmadığını" bilmesine rağmen devletin, kamunun gücünü, malını, elemanını, maddi kaynaklarını kendi kişisel çıkarı ve hedefleri yolunda kullanamaz; bu suç işlemek olur ve hesap sorulur.

.   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.05.28

TÜRK MİLLETİ, SEÇMENLER

 . TÜRK MİLLETİ, SEÇMENLER

.  Bugün gerek TÜRKİYE için gerekse bölge ve çağdaş bir dünya düzeni için çok önemlidir.

.  Her türlü kışkırtmaya, sataşmaya, tuzaklara, oyunlara kanmadan sakin, huzurlu ve barış içinde bir seçim gerçekleştirin.

.  Parlamenter, demokratik, adil bir HUKUK DEVLETİ kurulsun, güçler ayrımı gerçekleşsin diye, uygarlık ve kalkınma yolunda ilerleyen bir ülke olsun diye verilecek her bir oy değerlidir ve çok iyi korunmalı ve adil yöntemlerle sayılabilmelidir.

.  Devlet ve kamu görevlileri seçimin en sağlıklı, huzur içerisinde ve en adil yöntemlerle, güvenlik içinde gerçekleştirilmesiyle yükümlüdür.

.   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.05.27

 

ELE GEÇİRİLMEK

 - TÜRKİYE  - TÜRKİYE CUMHURİYETİ  - TÜRK MİLLETİ

. Dünyanın her bir yerinden, en güçlü odaklardan üzerimize yönelik çok büyük algı operasyonları ve saldırılar var.

. Her yerden ELE GEÇİRİLMEK isteniliyor.

. Uzun yıllardır ele geçirdikleri kitleler ve kişiler üzerinden ulus devlete, milli ekonomiye, devletçi YATIRIMLARA, yer altı ve yer üstü ZENGİNLİK KAYNAKLARIMIZA yönelik yapılanlar göstermiştir ki zor günleri yaşamaktayız.

.  KURULUŞ İLKELERİNE ve ATATÜRK DEVRİMLERİNE karşı çıkılarak yapılan her türlü tavır ve davranış sonucu gittikçe gerileyen ve çökmek üzere olan bir duruma gelindi.

.  Halk ise ne yazık ki rahatça uyutuldu ve içindeki devrimci enerji yok edildi.

.  Devletin ve toplumun, kamunun hemen her kurumu kötü gidişten etkilenmiştir.

.  Ancak son aylar ile ülke gerçekleri çok daha iyi anlaşılmaya başlandı.

.  Farklı kitleler, farklı siyasi görüşte olanlar sosyal, siyasi, finansal ve ekonomik çöküşle karşılaştıkça birbirine yaklaşmaya başladı ve ülkeyi bu çöküşten kurtarmak için güç birliğine gitmeye yöneldiler.

.  28 mayıs bu açıdan bir tek karara verilecek gün olacaktır.

.  Seçmenler çağdaş uygarlık yolunda ilerleyen demokratik bir TÜRKİYE için oy vereceklerdir.

.  Devlete verilen her türlü zararın hesabı sorulacaktır.

.  Yapılan her türlü yağmanın, verilen-alınan rüşvetlerin, kirli işlerin, karanlık ilişkilerin, hukuk dışı işlerin… hesabı sorulacaktır.

.   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.05.27

 

HALK OYLAMASI

-  "HALK OYLAMASI"

·       28 mayıs bir seçimin 2. turudur.

·       Bunu biliyoruz ve çok da ciddiye alıyoruz.

·       28 mayısta seçmenler büyük bir katılımla sandığa gidecekler ve oy kullanacaklardır.

·       Bu ay verme dolaylı demokrasinin getirdiği bir seçim yöntemi olsa bile şu an bu gelinen noktada durum aslında tam bir doğrudan demokrasidir.

·       Yani halkın bir konuda tüm katılımıyla doğrudan görüşünü bildirmesidir.

·       Buna bir HALK OYLAMASI, bir REFERANDUM da denilebilir.

·       Ortaya konulan soru çok azdır ve seçenekler bellidir:

-     NASIL BİR TÜRKİYE OLSUN İSTİYORSUN?

-     Türkiye'nin bundan sonraki devlet yönetiminde nasıl bir yol izlenmesini istiyorsun?

-     En iyi ve en güvenilir yönetimi kim sağlayabilir?

-     Türkiye'nin devlet başkanı kim olsun?

-     Cumhurbaşkanı adayı olan aşağıdaki kişilerden hangisini seçiyorsun?

.        ( ) Recep Tayip Erdoğan    ( ) Kemal Kılıçdaroğlu

.  TEK bir oy ver, doğru ve güvenilir olan kişiyi seç!

.   Ne kadar basit ve gibi gözükse de ülkenin, toplumun ve halkın gelecek yıllarını, yaşam kalitesini, devlet yönetim biçimini… belirleyecek olan sonuç bu tek bir oy ile belirlenecektir.

.   İşte bu nedenle de tüm seçmenlerin bu 2. turu çok önemsemesi ve ciddiye alması ve oy kullanması gereklidir.

.   Bu işin geri dönülmesi yoktur!

.   Bakalım Türk milleti, seçmenlerimiz nasıl bir karar verecektir, NE'den ve KİM'den yana karar verecektir….

.   TÜRK MİLLETİ sana güvenilebileceğini göstermelisin!

.   Barış içinde geçecek, huzurlu bir seçim diliyorum.

.     Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-22.05.25

 

 

"İNSAN" ÖZLEMİ

 -  "İNSAN" ÖZLEMİ

·       Kala kalan ne kaldı ki…

·       Bir mi, iki mi, üç mü?

·       Hemen, hemen hepsi… koca insanlığa karışıp, yok oldular…

·       Gerçekten de insan olmayı becerebilen insanları, özledim, yine de…

·       Diğerleri ya hiç yoktular, ya da kendiliklerinden döküldüler, rüzgara karıştılar.

·       Ben mi?

·       Kendi dünyamda kendiliklerimle hep birlikte…

·       Mutlu ve oldukça da huzurluyum kendimle, baş başa…

·       Yaşasın sağlık, yaşasın güzellikler ve bilgi, bilinç, inanç ve emek…

·       Dolu, dolu, üretilebilen bir uzun ömür..

·       Bakın, yine de, selamımı "kabul" edenlere gönderiyorum, en derin selamlarımı…

.   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.05.21-

 

 

SM HESABI

 -   SM HESABI

·        FACEBOOK ve benzeri sosyal medya (SM) sayfalarında kişilerin kendi adına açtıkları hesaplar bir istek ve gönüllülük üzerine olur.

·        İsteyen diğer kişiler ise bu hesapları izlemek üzere başvuru ve "arkadaş" olurlar.

·        Evet, anlaşıldığı gibi "arkadaş" olurlar, "DOST" olacaklarını kabul ederek istekte bulunurlar.

·        Benim "kendi" adıma açılmış çok başka sayfalar da vardı eskiden.

·        Uzun zamandır bu adresi kullanıyorum, daha önce kullandığım sayfa ise FB tarafından doğum günü tarihi üzerinden yaptığı bir HAKSIZ uygulama ile kapandı ve çok sayıda "arkadaşı" da bu nedenle yitirdim.

·        Ben kendi sayfamda "saygılı ve terbiyeli" bir tutumla ve burayı da "ciddiye" alarak yazıp, sunumlarda bulunuyorum.

·        Arkadaş listem üzerindeki birçok kişiyi de nedense izleyemiyorum.

·        FB bir seçme ve kısıtlama mı yapıyor, hiç bilemiyorum.

·        Beni, buradaki hesabımı kimler izleyebiliyor, bunu da bilemiyorum.

·        Beni tanımak, gerçekten, DOĞRU tanımak isteyen her şeyden önce yazılarımı okusun, fikirlerimi ve düşüncelerimi, nelere önem verdiğime baksın.

·        Evet, bunu gerçekten istiyorum; üzerimde yanlış bilgiler sahibi olunmasını ve ön yargılarla bakılmasını istemem…

·        Belki de tüm yaşamım boyunca yaptığım çalışmalar, ürettiklerim, yazılarım.. hep bu iman ve anlayış için olmuştur:

·        Üzerime düşeni yapmak, yaşam üstü görevlerimi yerine getirmek istemişimdir…

·        Yalnız şuna da dikkat çekmek istiyorum:

-      Beni beğenmeyen, istemeyen, kabul etmeyen kişiler kendilerini buradan "iptal" ettirebilirler.

·        Şu ana değin bana ve yazılarıma, kişiliğime saygı ve sevgi gösteren, izleyen, okuyan herkese buradan çok TEŞEKKÜR ederim.

·        Bunu bir borç ve ahlaksal görüşüm olarak yapıyorum.

·        Yarın, bu dünyadan ayrılır gidersem, hiç kimseye bir borcum olsun istemem...

·        Saygıdan, hak ve adaletten ayrılmayın, hiçbir kulun ne hakkını yemeye çalışın, ne de kölesi olun…

·        Özgür iradeniz ve güzel ahlaklı duruş ile "vatanınıza, milletinize" sahip çıkın.

·        İnanın, nereye giderseniz gidin, sizler, her yerde ve her zaman bu yurdun ve milletin insanları olarak kabul görürsünüz..

·        Sağlıklı, mutlu ve huzurlu güzel günlerde geçsin ömrünüz.

.        Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.05.20

 

 

ÖNCE EDEP

 -   ÖNCE EDEP

·       Önce edep, terbiye ve her şeyi ile güzel ahlak…

·       En son, hırs, kıskançlık ve öfke…

·       Önce adalet, hak, hukuk…

·       En son ise: aldatma, çalma, kandırma, hak çalma…

·       Neye yarar gittiğin okullar, cebine koyduğun mezuniyetler ve de sakladığın akçeler…

·       Yoksa içinde edebin, saygın ve hürmetin insana, okuyana ve de yazana, bilgiye ve bilime…

·       Büyükse burnun gün gelir taşıyamaz olursun onu…

·       Hele bir de birilerinin yardakçısı, yağcısı ve şakşakcısı, malı götürürken ortalığı kollayanı..

·       Hiç sen, bir an için bile "huzur" bulabilir misin, mutlu olabilir misin

·       Bir de tanrı katında bir yer verirler mi sana, hiç heves etme, kandırmaya da kalkma tanrıyı…

·       İster inan, ister inanma ama bir gün gerçekten ilahi adalet yerini bulur.

·       Zaten, sen tam da bu özelliklerinle ve çürümüş yapın ile her an için, için uçup gideceksin.

·       Övündüklerin, önünde kul, köle oldukların, depoladıkların, yalanların ve de tüm ahlaksızlıkların, inan seni asla kurtaramayacak.

·       Kendini kandırmaların bile hiç işe yaramayacak.

·       İşte bu yüzdendir ki önce edep ve güzel ahlak…

·       Bunu, bu dünyaya gelişinde hiç anlayamadan çekip gideceksin bir gün.

·       Arkandan seni nasıl anacaklar, neler söyleyecekler?

·       Ne kendine, ne de insanlığa yararlı olamayan bir "şey" olup, gitmiş olacaksın.

·       Bunu da boş ver, zaten sen bu dünyaya boşu boşuna gelmişsin…

.    Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.05.21

-         SORGULAMALIYIZ:

.     Neden insanlarımız bu duruma gelebiliyor?

.     Ne oluyor, hangi etkenlerle, kimlerin planlaması ile geniş kileler du özellikleri taşır du8ruma getirilebiliyor?

.     Yalnızca bireysel hatalar ve yanlışlar mı neden oluyor?

.     Nedir, nedendir?

 

NASIL BİLECEKTİK Ki..

-   NASIL BİLECEKTİK Ki..

·       Ah ki ah!

·       Hiç de anlayamamışız..

·       Hiç farkına bile varmamışız.

·       Hiç haberimiz bile olmadı

·       Ona hep inandık, güvendik.

·       Hep çok başarılı, çok çalışkan diye düşündük.

·       Memleket için her şeyi o yapar diye inandık.

·       Çok güçlü ve akıllı, becerikli, bilgili diye kabul ettik.

·       Ne bilelim…

·       Hiç fark bile edemedik.

·       Neler olmuş bitmiş…

·       Neler, neler yapmışlar…

·       Kimlere neler, neler vermişler…

·       Biz de haktan, adaletten yana diye ona taraf olmuştuk…

·       Yazık hep kandırılmışız..

·       Bizi nasıl uyutmuşlar…

·       Nasıl şaşkınım bir bilseniz…

·       Çok güçlü ve dürüst diye düşündük hep.

·       Kendimizi de hiç sıkmadık

·       Hiç endişe bile etmedik.

·       Kendi içlerinde apayrı dünyalar kurmuşlar

·       Biz hiçbir şeyi görememişiz.

·       Nasıl bilecektik ki…

·       Neler, neler yapmışlar..

·       Ne kadar sahtekarlıklar yapmışlar…

·       Nereleri ele geçirmişler…

·       Kimlere neler, neler vermişler…

·       Hayat gayet düzgün, güzel, güzel geçip gidiyordu…

·       Her şey yolundaydı sanki…

·       Evet bazı insanlar homurdanıp, duruyordu

·       Hep bir memnuniyetsizlik, hep bir şikayetçi haller..

·       Ama işte bu insanlar da vardı

·       Ama bizim için onlar pek de önemli değillerdi…

·       Hay Allah, nasıl anlayamadık..

·       Hiç bilemedik..

·       Sanki bizi uyuttular.

·       Ne olursa olsun, bizi kandırdıkları artık açık, seçik…

·       Ama hiç de suçumuz yok, olmadı…

·       Bilemedik…

·       Ne yapalım, sağlık olsun…

.      Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.05.21