2023-08-26

NAMUS VE ŞEREF

 . NAMUS VE ŞEREF       .

. “Namus ve şeref” üzerine yaşayan, yaşamak isteyen insan ne demek istemektedir?

. Namusu ve şerefi üzerine söz vermiş YEMİN etmiş kişiler, kamu görevlileri nasıl davranmayı kabul etmişlerdir?

. Verdikleri sözü tutmayan yaptıkları yemine UYMAYAN görevlilere ne yapılır?

. Hukuk devletinin getirdiği ilke ve kurallar ile yargıya gönderilip, muhakeme etmeleri sağlanılır; diye düşünüyoruz.

. Bu sağlanmadığında ise toplumda “hak, hukuk, adalet ve ahlak” sistemleri çöker ve tüm dengeler zarar görür.

. Çağdaş ve uygar bir devlet olabilmek için gerekli olan BAKIŞ AÇISI ve ZİHNİYET yok edildiğinde ise çağın gerisine düşen bir kargaşalar ve çelişkiler toplumu olursunuz; çöküş ise kaçınılmazdır.

.   Öğretmen GÖNEN ÇIBIKCI, GC-A-23.08.26, G.

YANAŞMAK, YAKINLAŞMAK

 -  YANAŞMAK, YAKINLAŞMAK       .

v  Bir insanın şu anki “genel” yapısı, durumu, duruşu, “kişilik özellikleri” dikkatlice bakıldığında kendisini gösterir.

v  Gittiği okullar, gördüğü öğrenimler, iş dünyasındaki başarıları, öze yaşamında geldiği yer… ne olursa olsun onun genel davranışları ve “ilişki kurduğu ve önemsediğini göstermek istediği kişiler” ve kurumlar ile değerlendirebiliriz.

v  İnsanların büyük bir çoğunluğu hep kendisine bir çıkar sağlayacak, “beğenilmesine katkıda” bulunacak, önemli yerlerde olan kişiler yanaşmak, onlara “beğeniler sunmak” istemektedir.

v  Bu çok “normal” gözükse bile o kişinin ana yapısının ilkesel ve adaletten ve değer bilirlikten çok “kendisini birilerine yakın” tutmak iç güdüsünden kaynaklanıyor olabilir mi?

v  Bu kişiler böylelikle bir az-çok çıkar da sağlayabilme, birilerine “yanaşma” eğiliminde olduğunu gösterir.

v  Benim ise ne bu tür bir çevrem ne de geniş bir “tanıdık” kitlem var…

v  “Varlığının farkında olanı bir say”, deseler, kaç kişi sayabilirim dersiniz?

v  Çok az! Yok gibi…

v  Üzülüyor muyum?

v  Yok, tam tersi, huzurlu ve mutluyum, özgürüm.

.     Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, GC-A-23.08.26, G      .   


ÇİFTE YURTTAŞLIK

-  ÇİFTE YURTTAŞLIK            .

·         Almanya bir "göç ülkesidir", ilkesi ve temel duruş ne yazık ki tam olarak hukuksal ve kurumsal olarak henüz kabul edilemedi.

·         Uzun yılların sonunda şu an yeniden bir değişim beklenmekte...

·         Alman devletinin ve de halkının bu geciktirmedeki temel görüşleri, duyguları nelerdir, diye düşünmek de yararlı olabilir...

·         Türk dernekleri belki de bu alanda tam anlamıyla bir odaklanma gösterememiş ve mücadele edememiş de olabilirler.

·         Göç ederek gelip, yerleşmiş olanların, Türk arkadaşların özellikle de düzenli ve yılmaz mücadelesi ise ayrıca takdir edilmelidir.

·         Çifte yurttaşlık temel ilkesinin kabulü ile birlikte yasal düzenlemeler sağlandığında çok daha açık, belirli ve güven verici bir yaşam düzeni sağlanacaktır.

·         Bu yeni gelişme istenilen sonucu verir ve de akılcı, güncel gerçeklere uygun bir yasa çıkartılırsa göç kökenli yurttaşlar daha öz güvenli ve mutlu olacaklar, ayni zamanda da Almanya devletine ve toplumuna olan inanç ve güven artacaktır.

·         Göçe bağlı yerleşik ailelerin çocukları bu toplumun tam değerli birer parçası olarak kendilerini çok daha iyi geliştirecek ve de bu devlete ve de topluma çok daha yararlı olabilecektir.

·         Öte yandan Gelinen ülke ile olan bağlar ve tarihsel aidiyet de çok daha köklü ve güçlü olarak gelişecektir.

·         Karşı görüşe sarılmak isteyenlerin “çok yurttaşlılık, çok kültürlülük olur mu yaa” türünden yanlış ve cılız görüşleri ise zamanla çok daha açıkça görülecektir.

.     Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, GC-A-23.08.26, G.

BİRER PARÇASI

 -  BİRER PARÇASI                .

·         Toplumda yaşanılan sıkıntılar, olumsuzluklar, kural tanımamazlıklar, çeteleşmeler… insanları son derece etkilemekte ve üzmekte ise de sesini çıkaran, tepki veren yok!

·         Sanıyorum tüm bu durumlar “bilimle, ısrarla ve sürekli” uygulanan çok geniş bir “algı operasyonu”nun birer parçası…

·         Toplum ve bireylerin üzerinde şunlar uygulanıyor:

·         “Bastırmak, silikleştirmek, iradesini yok etmek, fikirsel-zihinsel yeteneklerini sıfırlamak, özgüveni yok etmek, korkular içinde yaşatmak, kişisel çıkar aramak, ilkesizleştirmek, değerleri yok edip yerine kendi istediklerini yerleştirmek, entelektüel düzeyi düşürmek, aptallaştırmak, sinsileştirmek, ahlaksızlaştırmak, yozlaştırmak, umutsuzlaştırmak…”

·         Sağlıklı, özgüvenli, mutlu ve başarılı, çalışkan yurttaşlar isteniliyor olsun diye verilmesi gereken çaba ve mücadele işte bu nedenlerden dolayı da yok!

·         Karşı durabilecek, mücadele edecek kişi ve kurumlar yok ediliyor.

·         İnsan zihnine “zihinsel tutsaklık ve sömürgecilik” yerleştiriliyor.

.   Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, GC-A-23.08.26, G.