2022-02-18

TOPLUMUN ÇOĞUNLUĞU

 .   TOPLUMUN ÇOĞUNLUĞU

.    Bazı kişiler kendilerine değer verilmediğini, çalışmalarının, yazdıklarının takdir görmediğini düşünürler, üzülürler...

.    Asıl gerçek ise şudur:

.    Toplumun çok büyük bir bölümünü ve onların asıl özelliklerini daha iyi kavramakta yarar var:

.    Bu büyük çoğunluğun özelliklerini çok iyi kavradığımızda onlardan çok beklentimiz olmaması gerektiğini de anlayabiliriz:

·       Okuma alışkanlıkları ve okuma disiplinleri yoktur.

·       Bilgi ve bilinç düzeyleri çok düşüktür.

·       Entelektüel bakış açısına erişememişlerdir.

·       Öğrenme merakları kısıtlıdır.

·       Genel kültür düzeyleri çok düşüktür.

·       Hemen, hemen hepsi "ciddi yazıları" okumaz ve okumak isteseler bile anlayamazlar.

·       Bilim dili, kültür dili, okur-yazar dili gelişmemiştir.

·       Dünyaya ve toplumlara, insanlara sadece ön yargılarla bakarlar, durup, düşünüp, incelemezler.

·       Düşünsel, fikirsel birikimleri olmadığı için bir konu üzerinde görüş bildiremezler, oturup bir yazı yazamazlar. Yazmazlar!

·       Yaşamları boyunca edindikleri kitap, okudukları kitap sayısı şaşılacak denli düşüktür.

·       Bir konuyu, bir sorunu "şematik" olarak değerlendirip yanlamasına, derinlemesine bağlantılarıyla birlikte yayıp inceleyemezler; bu nedenle de sorunsalı kavrayamazlar.

·       Bildikleri kulaktan duymadır ve oradan, buradan kaptıklarıdır; özgün bir bilgi dağarcıkları yoktur.

·       Analitik bakışa sahip değillerdir.

·       Eleştirel, sorgulayan, karşılaştırmalı araştırmalar ve incelemeler yapmazlar, yapamazlar.

·       Zamanlarını ve var olan güçlerini boş ve gereksiz "şey"lere harcarlar.

·       Yaşamdan beklentileri daha çok eğlenmek, gezmek, keyf almak, güzel yemekler yemek, tatlı sohbetler etmek, çok sıkı dostluklar edinmek, rahat etmek, sorunsuz yaşamaktır.

·       Emek ve çaba harcamadan, çalışmadan bir şeylere "sahipmiş gibi" görünmek isterler.

·       "Bilgili, çalışkan, üreten, kültürlü, entelektüel, aydın, düzgün" insanlara değer vermeyip, onları önemsemez görünerek kendi boşluklarını kapatmağa çalışırlar.

·       Şirin gözükenleri, tatlı konuşanları çok severler.

·       Yaşamları "beğenilmek" üzerine kuruludur.

·       Önem verdikleri kesim "kendi içinde bulunduğu sokak", en yakınında bulunup onu pohpohlayanlardır.

·       Yakın çevresi ile konuştukları konular ve içerikleri, iletişim dilleri hep aynıdır, hep ayni konuları, olayları yineleyip, dururlar.

·       Sadece kendi dilleriyle, kendi kültürleri ile anlaşırlar.

·       Ve onlar çokturlar, onlar her yerdedirler, onlar her mevkidedirler.

·       Ve onlar hep sevilirler, takdir edilirler.

.      Öğretmen Gönen Çıbıkcı; GC-A-22.02.18-A   .

******************************************************************************