2023-06-17

SEÇİMİN ANLAMINI KAVRAMAK

 -  SEÇİMİN ANLAMINI KAVRAMAK

SEÇİM bugün yine de konuşuluyor, tartışılıyor ise ve de birçok konu "anlaşılamaz" durumda ise bunun en büyük nedeni "algı eksikliği"dir…

Bu son seçim bir "halk oylaması" özelliğini taşımakta idi.

Partiler ve oluşturdukları ortaklıklar aslında önemli değildi…

Bir oylama ile "İKTİDAR KALSIN MI, GİTSİN Mİ" sorusuna bir yanıt verilecekti…

Seçmen ve de siyasi partiler bile bu "referandum olgusunu" ne anladı ne de kavradı…

İdeolojik yapılanmalar ve gerçeklikler pek rol oynamadı…

Ortaklık olarak yapılan tüm görüşmeler ve anlaşmalar bir HALK OYLAMASINA yönelik yapılmalı ve bu öne çıkarılmalı idi…

Bugün bunları göz ardı ederek tartışmak ve yorumlarda bulunmak artık bir anlam taşımamaktadır.

Haber gazeteciliği de bu durumda kendi görev alanının dışına çıkmamalıdır.

Söylenmesi gereken bir de "TOPLUMSAL AHLAK" ve "SİYASAL AHLAK" olmalıdır.

Yarına bakıldığında Atatürk devrimlerinden ve ülkenin kuruluş ilkelerinden asla vazgeçilmeden, yeniden güçlü bir bilinçli yurttaşlık oluşturulmalıdır.

.   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.06.17

NEREDEN NEREYE GELİNDİ

 -   NEREDEN NEREYE GELİNDİ

·        Tam yerinde ve zamanında TEPKİ koyamadıkları için şimdi her türlü eleştiriye karşı dayanıklı durmaya çalışılıyor.

·        Neyin ne olduğu çok açık belli idi…

·        Neden geçerli ve etkili olacak bir muhalefet yapılamadı?

·        Türkiye'nin kuruluş değerlerine ve ilkelerine, ATATÜRK devrimlerine neden sahip çıkılmadı ve esas bunlara önem verilmedi?

·        Kuruluşları ve siyasi yapıları açıkça belli olan partiler ile niçin ve hangi anlaşmalar yapıldı; onlara verilen destek ile meclise girmelerine ve sandalye kazanmalarına neden razı olundu?

·        İktidarın devletin her türlü olanağını ve basını rahatça kullanacağı her zaman belli değil miydi?

·        Parti sizin değildir, bizim o partiye üye olmamız ön koşul değildir; Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu ve ilkelerinin de açıkça belirlendiği parti herkesindir.

·        Temel ilkelere dayanmayan, boş ve anlamsız her türlü konuşma ve verilen sözler yanlıştır ve tehlikelidir.

·        Sorun sizin kişisel düşünceleriniz ve tutumunuz değildir; ülkenin geleceği ve toplumun nasıl bir yola gireceğine bağlıdır esas olan…

·        Halk artık tüm siyasi tartışmalardan ve savlardan, boş konuşmalardan bıkmıştır ve bu durum devam ederse tamamen sorumsuz, duyarsız ve apolitik bir ruh durumuna girdiğinde ise sağ duyulu ve bilinçli davranmayacaktır.

·        Ümidini yitirmiş, siyasetçilere güvenemeyen, enerjisi tükenmiş halk kendi çıkarları için, demokrasi için mücadele edemeyecektir.

.      Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.06.17


GEREKÇELER ÇOK İYİ HAZIRLANMALI

-  GEREKÇELER ÇOK İYİ HAZIRLANMALI

. Gündeme bir haber geliyor ve bunu duyunca karşı olanlar hemen ateşleniyorlar ve gösterilerde ve yorumlarda bulunuyor.

. Konu ne denli önemli ve çok boyutlu olsa bile ne "derinlemesine" bir "incelemeye", ne de "araştırmaya" gerek bile duymadan sürü etkisi ile harekete geçebiliyorlar.

. Ortaya atılan bu konu üzerine eleştirel bir düşünmeye, farklı boyutlarının olabileceğine bile bakmadan ezbere davranıyorlar.

. Belki de bu konu aslında "bambaşka hedefleri", "sistem değişikliklerini"… düşünerek ortaya atılmış olabilir.

. İlk görüldüğü gibi olsa bile kısa yorumlarla karşı çıkmak yerine çok "daha ayrıntılı" ve "temelleri sağlam" analitik düşüncelere yer verilmelidir ki bu gerekçeler çok daha "anlaşılsın" ve "yanlışlara" engel olabilsin.

. Özellikle de hukuk devleti açısından incelenip değerlendirilmesi ve sisteme olabilecek zararları, tehlikeleri bulunmalı, kaynakları ile açıklanması gerekir.

.    Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.06.17

 

 

NEYE GÖRE UMURSUYORUZ

 -  NEYE GÖRE UMURSUYORUZ?

- Değerlendirmede ve önemsemede "bakış açımız" ne olmalıdır?

·       Bir düşünceyi, bir fikri, bir yorumu, bir değerlendirmeyi ele alıp, incelemek istediğimizde esas olan, asıl olan nedir?

·       Onu söyleyen, yazan, anlatan, açıklayan "kişi" ne denli önemlidir?

·       Tarafsız, objektif bir inceleme ve değerlendirme yapılması için kendi ilişkileriniz ve o fikri söyleyen ile olan duygusal yapılanmanızı dışarıda tutmanız gerekir.

·       Bunu yapamadığınızda vereceğiniz değerlendirme ve derecelendirme ilkesel olarak çok da önemli olmayabilir.

·       Asıl olan "o fikrin, düşüncenin, yorumun, değerlendirmenin" kendisidir.

·       Bunu uygulayabildiğimizde ancak "bilimsel bakış açısı"na ve "entelektüel düzey"e yaklaşabiliriz.

.  Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.06.17