2023-08-02

AKBELEN’de ÇOK GEÇ KALINDI

 . -  AKBELEN’de ÇOK GEÇ KALINDI

·         Ormanlara yapılan kıyımlar açıkça göstermektedir ki demokratik hukuk devleti anayasada belirtilmemiş görevlerini yerine getirmemiş ve orman korunmamıştır. (Anayasa: Madde 169 ve 170)

·         Ormanın yok edilmesi ile birlikte oraya giden ve ormana sahip çıkmak isteyenler iyi yurttaş bilinci göstermiştir.

·         TBMM, milletvekilleri, muhalefet ve de STK, siyasi partiler ormanlara yapılan bu saldırıyı “çok önceden” engellemeli idi.

·         Bugün geç kalınmasına rağmen yine de TBMM bu konuda görüşme yapmalı ve ileriye dönük ciddi tespitlerde bulunmalıdır.

.       Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.08.02

 

EGEMEN GÜÇLER ve TARİKATLAR

. - EGEMEN GÜÇLER ve TARİKATLAR

Ø  Dünya genelinde oluşan çok değişik inanç ve dinlere ait olduğu görülen cemaatler ve tarikatlar hiç durmadan yine kendi içlerinde artmakta ve yayılmaktadır.

Ø  Bu tür yapılanmalar dünyayı yöneten güçlerin kullandığı, uyguladığı araçlardan yalnızca bir tanesidir:

Ø  Ve de en kolay ve etkili olan bu araç ve yöntemleri ile büyük başarılar elde etmektedirler.

Ø  Dünyaya egemen olan aileler ve kuruluşları ile her zaman iyi ve dostça ilişkiler içinde olan bu yapılanmalar siyasi, ticari ve toplumsal çıkarlar sağlayan düzenler, şirketler, vakıflar ve okullaşmalarla da her türlü yayılmayı sağlamak isterler; ana hedefleri iktidarı ele geçirmektir.

Ø  Bunların bir çağdaş hukuk devleti içindeki konumu, sınırlandırılması ise ancak insan haklarına ve de devletin kendi üzerine düşen temel görevlerini yapabilmesine bağlıdır.

.    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI

        GC-A-23.08.02

 

OKUYABİLMEK ANLAYABİLMEK

 . -  OKUYABİLMEK ANLAYABİLMEK

. Memleketin okuma bilen insan sayısı pek belli değil.

. Okuma biliyor olanların ise “okuduklarını anlama” düzeyi ve yorumlayabilme kalitesi çok az.

. Öğrenmek düşüncesi ile düzenli olarak okuyan, araştıran, inceleyen insan sayısı ise oldukça azdır, diye düşünüyorum.

. “Temel eğitim” denilen yurttaşlık olgusu, dünyaya ve yurta, topluma dair temel bilgilerin ise verilemediği, oluşmadığı kitlelerde kim ne kadar bilgiye sahip olabilecek?

. Bunun dışında "zaten ben biliyorum", diyenlerin bildikleri de hep kulaktan dolma...

. Ayrıca bir şeyleri “anlatabilecek” nitelikte olanların “isteksizliği” ve "bunlarla mı uğraşacağım" zihniyeti de bir başka etken olmaktadır.

. Halkın, ülke nüfusunun yönetilebilir, bilinçsiz ve de cahil olması çok üzücüdür ve de bu durum yalnızca emperyalist güçlerin çıkarlarına yarar.

. Bağımsız ve özgür bir demokratik hukuk devleti, çağdaş bir ulus devlet olabilmenin önündeki bu en büyük engel ne yazık ki hep kalacaktır, gibi gözüküyor.

. Çünkü çıkarcı, işbirlikçi, egemen güçler için çağın düzeyine erişememiş, niteliksiz, bilinçsiz ve donanımsız, özgür iradesi olmayan nüfusu etkileyebilmek, yönetebilmek çok kolay olmaktadır.

. Ancak “bu duruma ve özelliklerine göre” gerçekçi bir düşünce ve davranış, siyaset üretebilmek gerekecektir.

. Bunu yapabilecek düzeydeki insanlar ise ne yazık ki çok sayıda ve yönde parçalanmıştır ve birlikte iş yapamamaktadır.

. Bu gerçeği göz ardı ederek ileriye umutla bakmak zor olmaktadır.

.     Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.08.02, G.