2023-07-15

PARTİLER ÜSTÜ BAKIŞ

 -  PARTİLER ÜSTÜ BAKIŞ

. Türkiye Cumhuriyeti temel kuruluş ilkeleri ve çağdaş uygarlık hedefleri ile bağımsızlıktan ve demokrasiden yana tutumu ile bugünlere değin geldi.

.  Son onar yıllık dilimlerde toplumsal, politik ve ekonomik dengeler artan bir biçimde bozuldukça sorunlar ve sıkıntılar da hızla arttı.

.  Özellikle ortada yüzeysel olarak görülen bir İslamlaştırma, din devleti özentileri ve yanı sıra Arap kökenlilerin ülkeye girişleri ve yerleşmelerine izin verilmesi gibi araçlarla, mekanizmalarla oluşan bir yeni görüş oluştu.

.  Çağdaş ve yurtsever eğilimli kişiler sorunun kökeninde ülkenin araplaştırma altında olduğunu düşünmektedir.

.  Görünüş bu olsa bile “asıl” ardında yatan güçler akla gelmeli ve bu tür yüzeysel değişikliklerin dünyayı yöneten ve de TÜRKİYE’yi kendi emellerine yönelik kullanmak isteyen global güç odakları düşünülmelidir.

.  Emperyalizm her yerde ve her alanda ve her yönde, her an kendi çıkarlarına uygun hizmet edecek sistematik yeniklerle, buluşlarla ve operasyonlarla çalışır.

.  Gerçekten Atatürkçü, bağımsızlıktan yana, yurtsever bir kişi olmak için ulusal sınırlara ve üniter devlet yapısına, bugünün anayasal demokratik haklarına ve en önemlisi de yine hukuk devletine tüm güçle ve inançla sahip çıkmak gerekir.

.  Bu konuda iç çekişmelerden ve boş tartışmalardan sıyrılıp “partiler üstü” bakış açısı ile ilkesel bir tutumla, ortak düşüncelerin ve fikirlerin geliştirilmesinde yarar vardır.

.   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.07.06

 

HER ŞEY AÇIK ve ORTADA

-  HER ŞEY AÇIK ve ORTADA....
.  KİM nedir, ne yapmaktadır, kimden yanadır, her biri çok açık görünmekte....
. ON milyonlarca insan sosyal dengesizliğin, ekonomik ve finansal çöküşün etkileri ile çok sıkıntılar çekerek yaşamaya çalışırken ne yazık ki iyileştirici ADİL ÇÖZÜMLER sağlanamıyor.

.  TÜRKİYE’nin tüm varlıklarıyla, tüm kazanımları ve gelirleriyle, mal varlıklarıyla… karşılaştırıldığında çok büyük bir dengesizlik, adaletsizlik… olduğu açıkça anlaşılıyor.

.  Beslenme ve barınma temel gereksinim iken ve bu alanda her türlü kısıtlamaya ve dikkatli harcamalara rağmen normal bir yurttaşın ödeme gücü bitmiştir.

.  Orta sınıf yok olmaktadır.

.  Emekliler tümüyle ruhsal, ekonomik ve toplumsal bir sahipsiz durum içine düşmüştür.

.  Özellikle muhalifim, halktan, yoksuldan işçiden yanayım… diyen güçler, aklı uygun ve yararlı çözüm yollarını bulamamaktadır.

.   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.07.08

************************************************

 


FRANSA’DA OLANLAR

 -      FRANSA’DA OLANLAR

. Paris’in kuzey banliyösü Nanterre’de, polis kontrolü sırasında 17 yaşındaki Nahel adlı gencin trafik polisinin dur ihtarına uymamasının ardından öldürülmesi ile başlayan olaylar nasıl anlaşılmalı, nasıl yorumlanmalı?

. Gencin yaşamını yitirmesi, Paris’in banliyölerinden başlayıp tüm ülkeye yayılan bir isyanın ilk kıvılcımını çaktı.

. Fransa banliyöleri 1980’lerin başlarından beri huzursuz.

. Salı günü başlayan gösteriler bugün de devam etti.

. Paris'in bazı bölgelerinde gece sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

. Banliyö krizinin arkasında birkaç kuşağa uzanan bir sıkışmışlık var.

. Fiziksel ve sosyal olarak merkezden uzak bu göçmen kesim kendisini toplumdan dışlanmış, “değersiz” hissediyor.

. Irkçılık karşıtı ve eşitlik için mücadele yürüyüşü 1983 yılında zemin hazırlamıştı.

. Paris çevresinde, göçmen kökenliler ve işçi sınıfının yoğun yaşadığı ilçelerde, belediyeler büyük ölçüde Komünist Parti’nin elindeydi. Laik Fransız solu hangi etnik kökenden ya da dinden olursa olsun göçmenlere istisnasız sahip çıkmaktaydı. Sol adeta göçmenlerin bayrağı, sesiydi.

1980’lerin sonundan itibaren değişmeye başladı.

. Sol ideolojik planda yavaş yavaş gerileme sürecine girdi ve göçmenlerle ilgili rolünü oynayamaz hale geldi.

.  Bu olaylar Avrupa için ne anlama gelir?

.  Bu olaylar bir toplumsal protesto, bir baş kaldırı, bir öfke patlaması mıdır?

.  Öldürülen genç nasıl bir simgesel anlam taşıyor?

.  Olayları çıkaran kesimin toplumsal yeri nedir?

.  Bu tür olaylardan nasıl bir ders çıkarılmalıdır?

.    Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.07.08

KAZANIMLAR YOK EDİLİYOR

 - KAZANIMLAR YOK EDİLİYOR

. Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde Türk Kurtuluş Savaşı ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti 100 yıl sonra kimlerin, hangi güçlerin saldırısına uğruyor?

. Halk durumun ciddiyetinin farkında olmasın isteniliyor ve halkın çeşitli kesimleri kendilerine göre uğraşılar buluyor, kendilerini avutuyor.

. Gerçeklerden uzaklaşan insanlar, kendi yaşam çemberi içerisinde buldukları ile, sosyal medyada beğeni toplamalarla yaşarken işbirlikçiler, çıkarcılar, bölücüler ve tüm karşı devrimciler her bir yanı sarmaya devam ediyor.

. Farkına varan oluyor mu?

. Cumhuriyetin getirdiği tüm kazanımları tek, tek yok edip yerine neler konulmak isteniliyor?

. Bu gidiş nereye kadar…

.    Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.07.14

TEMEL SORUN

- TEMEL SORUN

. Gördüğümüz, algıladığımız tüm sorunların, sıkıntıların, yoklukların ve yolsuzlukların temelinde yatan en önemli ve tek temel sorun şudur:
. Çağdaş demokratik bir HUKUK DEVLETİ olamamak.
. Bunun gerçekleştirmesi için mücadele vermek ve istemek birincil koşuldur.
. Diğer her türlü görünen ve görünmeyen sorun ancak bir hukuk devleti olunduğunda çözüme ulaşır.

. Hukukun üstünlüğü ve devlet görev ve yetkilerinin buna bağlı olarak işlerliğinin olması ve güçler ayrımını uygulayabilmek ile toplumsal, ekonomik, finansal… sorunları çözümlemek olasıdır.

. Bunun gerçekleşmemesi durumunda ise her türlü yapay gündem, konuşma ve tartışmalar değer taşmayacaktır.

.   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.07.15