. Ülke bİtmek
üzere .
Kurtuluş
Savaşı'nda yendiğimiz, engellediğimiz o emperyalist güçler hemen teslim olup,
susmadılar.
Yıllarca
içten içe, kıyıdan gizli, açık milleti kendilerine göre yapılandırmaya
çalıştılar.
Atatürk'ün
ölümünden sonra daha da hızlandılar.
Çok
partili yaşama geçildiğinde kendilerine çok uygun gelecek iş birlikçiler
gittikçe arttı.
Türkiye
Cumhuriyeti birçok yenilikler, devrimler, çağdaşlaşma hareketleri yaptı ise de
zamanla bunlara sahip çıkacak ve ilerletecek kuşaklar geliştirilmedi....
Ülke
gittikçe sağa kaydı ve çıkarcılık her şeyin üstünde tutuldu.
Var
olan demokratik kurumların ve partilerin içine kendilerine uygun adamlar
yerleşmeye başladı....
Dünyaya
egemen olan güçler asla boş durmadı ve bölge üzerindeki planlarına uygun
oyunları devamlı geliştirerek uyguladı....
Şu an
internetin getirdiği olanakları da kullanan "algı-zihin programları"
ile çok geniş kesimler etki altın alınıyor.
Böylelikle
duyarsız, özentili, kendini beğenmiş, ulusal bilinçten ve duyarlılıktan yoksun,
boş işlerle zaman geçiren geniş halk kitleleri oluşturuluyor.
Resmen
kayıtlı 142 siyasi parti ise neden vardır, neler ile uğraşırlar, ana amaçları
nelerdir, diye ayrıca düşünmek gerekir.
Ana
"insan sorunu" okullaşmaktan değil "ulusal bellekten ve
bilinçten", "duyarlılıktan", "uyanık olma durumundan"
geçiyor.
Bunun
için de zaten tüm okul sistemini, eğitimi bozdular, temel değerleri
değiştirdiler ve özentili bir sistem, bir sömürge devleti modelini getirdiler.
Çok
farklı yapıda ve değerde paralel yozlaşmış bir okullar sistemi getirildi.
Yoksullar,
alt kesim, halk, dinciler-yobazlar-tarikatçılar, kendini üst sınıf sayan paralı
kesim…
Ve çok büyük sorunları içinde barındıran bir "yönetim biçimi"...
. Öğretmen Gönen ÇIBIKCI,
. GC-A-24.08.10, MŞ.