100. YIL

 - TÜRKİYE CUMHURİYETİ -

.    100. YIL

. 29 EKİM 1923-29 EKİM 2023 

.  Cumhuriyetçilik, halkçılık, devletçilik, laiklik, ulusçuluk ve devrimcilik ilkeleriyle halk egemenliğine dayanan bir Türk devletidir.

.  Tam bağımsız, çağdaş, demokratik, laik, parlamenter bir sosyal hukuk devleti ve ATATÜRK DEVRİMLERİ ile ulus olarak çağdaş uygarlık düzeyine erişmek hedeflerini taşımaktadır.

.  TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’nin kurulması ile Türk Aydınlanma Çağı başlamıştır.

.  ATATÜRK kamu haklarına dayalı devletçi iktisatın yanı sıra sanayide, eğitimde, tarımda, sağlıkta, ulaşımda, iletişimde, ekonomide devletçi ve kamucu bir siyaset yürütmüştür ve uygulamıştır.

.  Mustafa Kemal Atatürk ülke toprakları verimli hale getirilecek ve topraksız köylü kalmayacaktır, diye düşünmüştü ve bu nedenle 1929 yılında topraksız halka toprak dağıtmak amacıyla toprak reformu için yasa çıkarılmıştır. Ne yazık ki dünyada ekonomik kriz çıkınca başarılı olunamamıştır.

.  Orta çağda olduğu gibi, yani, esir gibi çalışan Türk köylülerini ev ve arazi sahibi yapmayı amaçlamışlardı.

.  Ancak dönemin toprak sahipleri tarafından hoş karşılanmaz ve karşı çıkarlar.

Cumhuriyetin ana kadrosu toprağı zorla almayı aşırılık saydığı için hassas dengeleri gözeterek, büyük toprak sahipleri ile reformcu bir çizgide uzlaşma aranır.

.  1936'daki bu açıklamalar birbirini tamamlarken, Kasım ayında Meclis açılış konuşmasında Atatürk şu sözlere yer verir:

-“Toprak kanununun bir neticeye varmasını Kamutayın yüksek himmetinden beklerim. Her Türk çiftçi ailesinin geçinebileceği ve çalışabileceği toprağa malik olması lazımdır. Vatanın sağlam temel ve imarı bu esastadır. Bundan fazla olarak büyük araziyi modern vasıtalarla işletip vatana fazla istishal temin edilmesini teşvik etmek isteriz.”

.  “1 Haziran 1945 tarihinde kabul edilen 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Yasası (ÇTY) ile toprak reformu ilk kez yasal düzenlemeye tabi tutulmuştur. Bu yasa, Toprak ve Tarım Reformu Yasası'nın 1973 yılında yürürlüğe girmesiyle yaklaşık 28 yıl boyunca uygulanmıştır.”

.  “25 Haziran 1973 tarihinde çıkarılan 1757 sayılı Toprak ve Tarım Reformu Yasası (T.T.R.Y), tarımda yapısal değişimi hedefleyen ikinci bir yasadır.” 

.  “Ancak bu yasa, 5 Mayıs 1977 tarihine kadar Urfa'da uygulanmış ve daha sonra Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.

.  Atatürk 30 Ağustos 1925 tarihli Kastamonu konuşmasında devrimlerin amacını şöyle açıklamıştır:

-"Türk milletinin son asırlarda geri kalmasına neden olan bütün kurumları kaldırarak yerine milletin karakterine, şartlara ve çağın gereklerine uygun ve ilerlemeyi sağlayacak yeni kurumlar kurmak ve Türkiye'yi çağdaş medeniyetler seviyesine çıkartmaktır."

.  Atatürk'ün yaptığı devrimlerle bugünkü çağdaş Türk toplum düzeni oluşmuş oldu.

.  Çağdaş devlet düzeninde “temel” alınan esaslar çağın “ilerleyen” devletlerindeki ilerlemeyi sağlayan sistemleri bir “”devrimle” uygulayarak “çağdaş uygarlık seviyesi”nin üstüne çıkmaktır.

.   Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, GC-A-23.10.30, Mf.

https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkiye%27de_toprak_reformu

https://tr.wikipedia.org/wiki/Atat%C3%BCrk_Devrimleri

NEDEN

 . - NEDEN?

. Neden bazı kesimler, bazı dernekler, bazı kuruluşlar CUMHURİYET'in, DEMOKRASİ'nin ve de her şeyden önce ATATÜRK'ün varlığından, kazanımlarından “yararlandıkları” ve çağdaş bir TÜRKİYE özlemi içinde oldukları halde, NEDEN bir CUMHURİYET KUTLAMASI için bir araya gelip bir etkinlik, bir TOPLANTI bile düzenleyemezler?
. Gerek TÜRKİYE'de gerekse yurt dışında bulunan, Almanya'da bulunan binlerce dernek, vakıf ve kuruluşumuz var.
. Bazı dernekler büyük salonlarda çok başarılı toplantılar, balo ve etkinlikler düzenlemektedir ve çok da başarılı bir iş yapmaktadırlar.

. Ama birçok dernek, vakıf ve benzeri kuruluş ise hiç bir girişimde bulunmamakta...
. Bu kesimlerin bu yaklaşımları bir “duyarsızlık” mıdır, “önemsememek” midir ya da cumhuriyetin kuruluş ilke ve kazanımlarına “olumsuz” mu bakmaktadırlar?
. Kendi dernek binalarında ya da uygun bulabilecekleri bir mekanda kendi aralarında bile toplanıp, devletimizin kuruluşunu ve varlığını konuşamamak, kutlayamamak bence çok doğru bir tutum değildir.
. Siyasetçiler, partiler ve onların etkileri gelip, geçer; ama asıl olan TÜRKİYE DEVLETİ'dir.
. Devlete ve cumhuriyetin kuruluş ilkelerine, tüm kazanımlarına, ATATÜRK'e ve onun her türlü hizmet ve fikirlerine saygı ve değer göstermek gerekmez mi?
. Yurt sever, bilinçli ve sağ duyulu kişilerin ve bunların oluşturduğu örgütlenmelerin her türlü sahte gündemlerden ve siyasi dalgalanmalardan, yozlaşmalardan uzak durup, kendi ana konularına, temel davalarımıza sahip çıkmalarını beklemek gerekir.

. Bilmiyorum, bu duygu ve düşünceler yalnız bende mi oluyor; belki de sizler de böyle düşünüyor olabilir misiniz?

.  Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, GC-A-23.10.29, Mf.

ANLAYAMAZ

 . - AnlayamaZ

. Kendisine verilen önerileri ve açıklamaları, bilgileri herkes anlayamaz, kavrayamaz.

. O kişinin temel kişiliği, eğitim, öğretim ve bilinç düzeyi, içinde bulunduğu sosyal çevresi... bunları “anlamaya” yetmeyebilir.

. Buna rağmen kendi durumunun farkında olmayıp, “her şeyi bilir” gibi davranabilir.

.  Öğretmen Gönen Çıbıkcı,

.   GC-A-23.10.25, Mf.

MUHALEFET

 . - MUHALEFET

. Cumhuriyet ve kazanımlarının en büyük savunucusu ve destekleyici olması gerektiği düşünülen “muhalefet” büyük bir yetersizlik ve çalkantı içerisine düşmüş durumda...

. Son yılların en dikkatli ve özenlice uygulanmış bir operasyonunun sonucu olarak hem parti, hem de çağdaş, demokrat seçmen başta olmak üzere halkın güveni yitirildi.

. Öte yandan uzun yıllardır “temel ulusal eğitim” üzerindeki gerilemeler ve yetersizlikler, eksiklikler sonucunda bilinçsiz, temel yurttaşlık ve toplumsal bilgilerden yoksun geniş bir kitle oluşmuştur.

. Tüketim toplumunu güçlendirmek ve ulusal- kültürel değerleri zayıflatmak-yok etmek üzerine uygulanan algı-zihin programları da çok güçlü başarılar elde etmektedir.

. Gelinen bu durum çok büyük tehlikeleri de beraberinde getirecektir.

.  Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.10.24, Mf.

100. YIL KUTLANMALIDIR

. -  100. YIL KUTLANMALIDIR. _

- Bu CUMHURİYET kültürü ile, marşları, türkü ve klasik müziği ile tarihi ile tüm kurum ve kuruluşlarda, kentlerde, köylerde, spor alanlarında kutlanmalıdır.
- 100. YIL önemlidir ve herkes içindir.
- ATATÜRK ve devrimlerimiz, başardıklarımız coşkuyla anlatılmalıdır.
- Tüm kutlamalar övünç ve kültür içermelidir.
- Eğlence ve bu düzeydeki kutlama adlı düzenlemeler ile 100. YIL ne hafifletilmeli, ne de sulandırılmalıdır.
- TÜRKİYE BİZİMDİR...............................................
.   Öğretmen GÖNEN ÇIBIKCI, GC-A-23.10.19

İNANIYORUM

 . - İNANIYORUM

- Kendisini Türk milletinden, TÜRKİYE Cumhuriyeti Devleti yurttaşlığından olarak kabul edip, bunu önemseyebilen bir kişi olmak benim için önemli.
. Türkçe diline olan, anadilime verdiğim değer ve onun gücüne, önemine olan inancım çok yüksek.
. Türk-Türkçe kültür çemberine ve onun değerlerine olan sevgim ve saygım çok geniş.
. Özellikle gittikçe artan emperyalist baskılar ve kışkırtmalar, zihin yönetim çalışmalarının olduğu günümüzde kendi yurdumuza, öz varlıklarımıza, kültürümüze ve de anadilimize olan sevgi ve saygımızın, öz güvenimizin çok iyi korunması ve iyi değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum.
. Batı-doğu-kuzey-güney nereden olursa olsun özenti akımlara ve yalan-yanlış etkilere-akımlara kapılmadan kendi öz değerlerimizle ve bilincimizle çok daha güçlü ve dik durabileceğimize inanıyorum.
- Tüm bunların bağlamında bize en büyük örnek ve yol gösterici olan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'e ve onun tüm devrimlerine, ilke, düşünce ve hedeflerine çok büyük önem veriyor ve de değerli buluyorum.
- Her türlü kışkırtma ve kandırmacalara, saldırılara, oyunlara ve tuzaklara düşmeden ulusal birliği ve beraberliği koruyup, kendi ULUS DEVLETİMİZE, sınırlarımıza sahip çıkılması gerektiğine inanıyorum.
- İçinde bulunduğumuz büyük çöküş ve sıkıntıların ise ancak bu düşünce ve görüşlerle, ilkeler ve çabalarla düzelebileceğine inanıyorum.

.   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.10.17, MŞ.

 

SIĞINMACI-MÜLTECİ

- SIĞINMACI-MÜLTECİ SAYISI DEVAMLI ARTIYOR!

- Sorunun tüm ciddiyeti ile devam ederken ve sorun çözülemezken 7 ekim Hamas harekatı ile başlayan çatışmalardan, savaş ortamından kaçıp Türkiye'ye gelecek olan yüz binlerce Filistinli'den söz edilmeye başlanıldı.

- Bu korkunç bir durum yaratır.

- Türk milleti şu an her türlü büyük "algı operasyonlarının etkisi" altında kalıp tam bir tüketim toplumu insanı olmanın yolunda ilerliyor olsa bile ülkenin, devletin genel sorunları ile stratejik yapılar ile cidden "ilgilenecek" ve "yurt savunmasına" ve korunmasına çok da önem verecektir.

- Devlet her türlü kurumu, bakanlıkları ve görevlileri ile üzerine düşeni yapmalıdır.

- Ortadoğu'da yaratılan çatışmalar kendi taraf devletleri tarafından çözülmek zorundadır.

- O bölgeden nedeni ne olursa olsun birilerinin Türkiye'ye gelip, yerleşmek istemesi ve de yurttaşlık haklarını istemesi doğru değildir.

.  Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.10.16,       

 

MADDE

 . - MADDE                           .

- Kişinin kullandığı bir madde, alkol, uyuşturucu, hap, nesne veya yaptığı bir davranış (eylem) üzerindeki kontrolünü kaybetmesi bağımlılıktır.

- İnsanları "ele geçirmenin, özgür iradesine etki yapıp, yönlendirilebilir" bir duruma getirmenin en kolay ve yaygın yolu onun "BAĞIMLILIK" içinde olmasıdır:

- En yaygın ve en zararsız gibi görülen madde bağımlılığı ise:

Sigara...

Nerede ise her genç sigara içmeye yöneliyor ve tam bir TİRYAKİ oluyor.

- Alkollü içkiler:

"Amaan ne olacak, bir şey olmaz, herkes içiyor"...

Diye başlıyorlar ve içki içmeyi bira ve rakı içmeyi ve bunu da göstermeyi önemsiyorlar.

Sanki önemli, saygın bir kişilik kazanmış gibi algılıyorlar.

Özellikle her fırsatta bira içmek, rakı içmek ve bunu göstermek çok iyi ve normalmiş gibi davranılıyor.

Bence ana sorun o maddenin verdiği zarardan çok insanın kendi davranış ve alışkanlıklarını denetleyemez olmasıdır ki bu da kişinin gelişimi ve iradesi üzerindeki özgürce davranışını kısıtlaması açısından zararlıdır.

- Çevrede ve sosyal medya, TV-dizi ve filmlerde GÖRSEL olarak kullanılan bu algı operasyonları çok geniş kitlelerin günlük davranışlarına büyük bir oranda ve alışkanlıklarına etki yapıyor ve bu tür maddeleri kullanma alışkanlıkları yerleşiyor.

- Toplumda "kabul görme" ve "kendini ispatlama", "önemsetme" dürtüsü ile olduğu kadar, sürü etkisinin de en büyük etken olduğu bu durumlar kime, HANGİ GÜÇLERE yarıyor?

- Kişisel zayıflıklar arttıkça toplumsal güç ve toplumsal DİRENÇ de zayıflamakta ve yönlendirilebilir, KUMANDA edilebilir olmaktadır.

.  Bu da genel olarak bir toplum ve ülke için hiç de sağlıklı olmayan, kötü bir durumdur.

.  Bu tür madde bağımlılıklarına karşı nasıl durulabilir, mücadele yolları nelerdir?

.   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.10.16, MŞ.

 

 

HERKES OKUMALI

 .  HERKES OKUMALI                  .

.  HERKES OKUYABİLMELİ...

. OKUMAK, düşünmek, eleştirel bakmak ve sorgulamak her çağdaş yurttaşın görevidir:

. Aldatmasınlar, kandırmasınlar… diye araştırmalı ve okumalıyız.

. Bunun için aklımıza takılan her şeyi, her konuyu araştırmak, bulup okumak gerekir.

.   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.10.15,       .

 

İYİ İNSAN

 . İYİ İNSAN

.  İYİ bir İNSAN ile karşılaşmak, yanında, yakınında birlikte olabilmek, iyi insanın sevgisini, güvenini, sıcaklığını duyumsamak dünyada bulabileceğimiz en güzel şey…

. Bulabilene ne mutlu…

. İyi insan pek kalmadı…

.   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.10.14,        .

KÖTÜLÜK

. -  KÖTÜLÜK

. Sessiz, sakin, sıradan bir insan ya da iyi öğretim görmüş, toplumda yer edinmiş bir insan hep iyi ve doğru davranışlarda bulunabilir.

. "Böyle" olmasını düşünmeliyiz.

. İnsan neden kötülük yapar, neden kötü davranır, diye sorduğumuzda düşünmeye de başlamış oluruz.

. Bir de "insanlığa kötülük" yapanlar olabilir mi, diye düşünebiliriz.

. Kötülüğün kaynağı nedir?

. Kötülüğün kaynağı “düşünce yoksunluğu” eş deyişiyle “fikirsizlik”tir, diye yazılmış yazılar da vardır.

. "İnsanlık suçu" işleten kötülükler de vardır.

. "Ölçme biçme, sağlıklı düşünebilme yeteneği" olmadığında, yara aldığında artık o insan "kötülük yapabilir" ve de peş peşe kötülük yapabilir.

. Artık kötülük "sıradanlaşmıştır" ve çok da tehlikeli bir durum almıştır.

. Kötülüklere gerekçeler ve kabul edilirlik bulunmaya başlanmıştır.

. Tarihte bu tür örnekler vardır.

.  Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.10.13, MŞ.

SORUNLARIN NEDENİ ÇÖZÜM YOLLARI

.  SORUNLARIN NEDENİ ve ÇÖZÜM YOLLARI

   HALKINI ÇARESİZ, YOKSUL VE YOKLUKLAR İÇERİSİNDE BIRAKAN, HUKUKSUZLUK VE ADALETSİZLİKLER İÇİNDEKİ İKTİDARLAR DEVLETİ ZOR DURUMDA BIRAKIYOR GÖRÜNSE BİLE, ASLINDA ÇOK AZ BİR KESİMİN "ÇIKARLARINA VE GÜÇLENMESİNE" YARAMAKTADIR.

   İŞSİZLİK, KÖTÜ BESLENME VE BARINMA, PARALI ÖĞRETİM VE PARALI SAĞLIK İLE YALNIZCA ÇOK DAR BİR YÜKSEK GELİRLİ KESİME REFAH SAĞLAMAKTA İKEN, SİYASETİ DE KENDİ ÇIKARLARI İÇİN KULLANABİLMEKTEDİR.

  ÇAĞDAŞ, PARLAMENTER, DEMOKRATİK BİR "HUKUK DEVLETİ"nin GEREKLİLİĞİ ve "GÜÇLER AYRIMINA" DAYALI BİR YÖNETİMİ İSE MUHALEFET GÜÇLERİ BİLE "NE YAZIK Kİ" DİLE GETİREMEMEKTEDİR.

  HALKIN BÜYÜK BİR ÇOĞUNLUĞU "BOŞ" İŞLERLE, "SAHTE" GÜNDEMLERLE ZAMAN GEÇİRMEKTE VE NE YAZIK Kİ KENDİLERİNİ HİÇ GELİŞTİREMEMEKTEDİR.

.   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.10.12, MŞ.

 

BİRLİK OLMALIYIZ

 - BİRLİK OLMALIYIZ                                  

.  Ortadoğu sakinleşmeden, barışçıl bir ortama kavuşmadan TÜRKİYE huzur bulamaz.

.  Her türlü sorunumuza ve her türlü farklılıklara rağmen bugün bölgedeki durumun ciddiyetini görüp TÜRKİYE'ye sahip çıkmalı ve onu barıştan yana tutmalıyız.

.  Şu an en acil ve önemli olan görevimiz budur.

.  Tüm partiler, kuruluşlar, siyasiler ve her türlü güç odakları bunu kavramalı ve buna göre birlikte davranmalıdır.

.   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.10.11, MŞ.

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ

 .  TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ 

ülke içerisinde ve tüm dünyada ATATÜRK'ün gösterdiği gibi, barış için düşünce ve davranışlarda bulunmalıdır, politikalar üretip, çabalar göstermelidir.

.  Ülke içerisinde her türlü yabancı etkilere ve gelip yerleşmek isteyenlere izin verilmemelidir.

.  Türkiye topraklarının ve tüm akarsularının, denizlerinin değeri çok büyüktür ve hiçbir yabancıya ne verilir, ne de satılır.

.   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.10.11, MŞ.

GURUR DUYMAK

 . - GURUR DUYMAK İÇİN      .

. Bilimsel gelişimde, buluşlarda, yüksek teknolojide,

çağdaş ve demokratik öğretimde, erdemli bir eğitim

anlayışında, iyi ahlaklı insan yetiştirmede,

eşitlik ve özgürlüklerin öne çıktığı bir hukuk düzeniyle,

mutlu insanların yaşadığı bir barış ülkesi olarak,

sosyal adaletin sağlandığı, adil bir gelir dağılımının

uygulandığı özelliklerimiz ile dünyada adımızdan söz edilmeli,

dünya ülkeleri içerisinde en üst sıralarda yer almalıyız.

. Ancak işte bunlara erişebildiğimizde sevinmeli ve gurur duymalıyız.

. Bunları hedeflemeden, elde edemeden, istemeden, bilinçsizce boş şeylerle kendimiz avuttuğumuz sürece ancak büyük bir çöküşe katkıda bulunuruz.

. Yazık!

. Türk milleti şu an çok yüksek yerlere gelmiş olmalı idi….

.    Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.10.09, MŞ          .

MEDYA ve ALGI

 .  MEDYA ve ALGI     .

. Dünya üzerinde uygulanan algı operasyonlarının bir ana bölümü medya üzerindedir.

. Medya her zaman bir yalan dünyası kurar ve perde arkasındaki güçlerin istek ve hedefleri doğrultusunda kitleleri yönlendirir.

. Birden bir yerlerde büyük bir olay çıkar ve tüm dünyayı etkiler.

. Bombalamalar, siyasetçilerin, önemli liderlerin şüphe çeken ölümleri… dünyanın gündemini etkiler, değiştirir.

. Dünya üzerinde aslında bilinen hedefler, teoriler… vardır ve oraya doğru giden olaylar, harekatlar, operasyonlar, savaşlar çıkarılır.

. Ortadoğu bölge olarak hedeflerin olduğu bir dünya parçasıdır; orada istihbarat örgütleri görev yapmaktadır, devletler kurulur, savaşlar çıkarılır…

. Birden yeni örgütler ortaya çıkarılır, yeni liderler çıkar, din çatışmaları yaratılır, kitleler bu çatışmaların içine çekilir.

. Yeni düşmanlar bulunur, yeni görüşmeler, toplantılar düzenlenir.

. Türkiye çok hassas bir konumda ve hep de göz altındadır.

. Bu nedenlerden dolayı devletin iktidarlar üstü bir sağlam "milli dış politikası" olmalıdır ve tutarlı davranılmalıdır.

.   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.10.09, MŞ      .

 

 

ERDEMLİ KİŞİ ve ARKADAŞ

 . - ERDEMLİ KİŞİ ve ARKADAŞ

. Çıkar ilişkisine dayalı ya da gezip, eğlenmeye, zevke dayalı olan arkadaşlıklar çok çabuk kurulsa bile GERÇEK anlamını taşımaz ve belki de çabuk bozulabilir.

. Kişilik özellikleri yüksek, ilkeleri güçlü olanlar erdemli kişi olabilir.

. Gerçek bir arkadaşlığın "ERDEMLİ" insanlar arasında olabilmesi gerekir.

. ERDEM sahibi kişiler ancak uzun sürebilecek "gerçek" arkadaşlıklara erişebilir.

. Bir insanın yaşamı boyunca edinebileceği gerçek, inandırıcı ve erdemli insanlarla arkadaşlıkları kaç tane olabilir…

.  Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.10.08, MŞ                 .

HER YERİ TANIR

 . - HER YERİ TANIR       .

. Alış veriş merkezlerini dolaşan ve nerede ise her dükkana girip çıkan, dolaşan kişiler var.

. Onlar her yeri gezip görmek ile "çok bilgili ve her şeyden haberi var" duygusunu yaratmak istiyorlar ki arkadaşları ile sohbet ederken her konuyu BİLİYOR görüntüsü yaratabilsinler.

.   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.10.08, MŞ                      .

ÇOCUK KİTABI

 . -  ÇOCUK KİTABI NEDİR?

. Çocuklar için kitap yazmak isteyen kişi her şeyden önce çocukların sosyal ve psikolojik yapılarını, durumlarını tanıyabilen bir kişi olmalıdır.

. Çocukların yaş düzeyine göre "dil, anlatım, anlayış" kavramı nedir diye çok dikkatli davranmalıdır.

. Yazmak istediği konunun bir ana hedefi ve amacı olmalıdır ve bunun da çocukların yararına ve ruh sağlığına uygun olması gerekir.

. Çocuk yaşına uygun olan yaşamsal çevresinde olmayan bir nesne, varlık ya da olay, durum ile karşılaşmamalıdır.

. Dil eğitsel ve temiz anlatımlar ile seçilmiş olmalıdır.

. Tümceler uzun olmamalıdır ve yazım kurallarına çok iyi uymalıdır.

. Çocuğun anadiline uygun sözcükler seçilirken konu ile de uyumuna dikkat edilmelidir.

. Resimlemeler yapıldığında abartılı ve ürkütücü olmamalıdır.

. Çocuk kitabında kullanılan yazı açık, rahat okunabilen harfler ile olmalıdır.

. Genel kapsam olarak çocukta iyi, hoş ve insancıl duygular ve özendirici davranışlar içermelidir.

. Çocuk kitabını yazan kişi bunun hangi yaş çocuklar için hedeflendiğini ve uygun olduğunu bilebilmeli ve belirtebilmelidir.

.    Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.10.08, MŞ      .

DEVLET

 

. DEVLET

DEVLET YÖNETİMİ AÇIKLIK İSTER.

DEVLET YÖNETİMİ CİDDİYET İSTER.

KALICI OLAN DEVLETİN KENDİSİDİR.

DEVLET YÖNETİMİ SORUMLULUK İSTER

TÜRK MİLLETİ DEVLETİNİ SEVER VE SAYAR.

DEVLET YÖNETİMİ HUKUKA BAĞLILIK İSTER.

DEVLET GÜNÜBİRLİK KARARLARLA YÖNETİLMEZ.

DEVLETİN BİRLİĞİNİ VE DİRLİĞİNİ KORUMAK ESASTIR.

YÖNETİCİLER DEVLETTE ANCAK BİR SÜRELİĞİNE KALIR.

.  Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, GC-A-23.10.05                .

ÖĞRETMENLER GÜNÜNDE

 .  5 EKİM ÖĞRETMENLER GÜNÜNDE

. Uygar bir toplumda çağdaş koşullar içerisinde, bilimsel bakış açısına dayanan bir “öğretmen yetiştirme” programımız ve buna dayalı öğretim ve eğitim sistemimiz olmalıdır.

. Bunun ardı sıra öğretmen yerleştirme, dağıtma ve kadrolaştırma konusunda adil, eşit ve uygulamalar sağlanmalıdır.

. Tüm öğretmenlerin her kademede ve dalda günün yaşam koşullarına en iyi uyabilecek bir ücretlendirme düzenine kavuşturulması gerekir.

. Devletin temel eğitim kanunu çerçevesinde öğretmenlerine çok iyi sahip çıkması ve en iyi çalışma koşullarını sağlaması beklenmelidir.

.   Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, GC-A-23.10.05, G.

GELİNEN DURUM

 . - GELİNEN DURUM          .

. Gündem, konuşulmaya başlanılanlar değişir oldu.

. Siyasetçiler, kişiler, partiler konuşulur, ele alınır idi…

. Öne çıkanlar ise şunlar olmaya başladı:

·         Suç örgütleri

·         Organize suç örgütleri

·         Mafya

·         Çeteler

·         Çökenler

·         Uyuşturucu tüccarları

·         Kara para aklamalar

…..

. Bunların ortaya çıkarılması, konuşulması, haberlerde geçmesi, polis baskınları…

. Ülkenin artık şaşılmayan durumları, suça karışanlar, toplumun yozlaşması, rant-çıkar ilişkileri…

. Yeni ve hızlı zenginler, birden çok para kazananlar…

.   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.10.01,

TÜRKÇE DİL

 . - TÜRKÇE DİL                .

. TÜRKÇE dil ailesi için yapılan tüm çalışmalar önemlidir ve de değerlidir.

. Bu alanda çalışan, emek harcayan her kişi ve kurum da takdir edilmelidir.

. Dil bilincimizin artması ile ulusal bilincimiz ve gücümüz de artacaktır.

. Öz güveni, bilgi ve kültürü yüksek, uygar ve çağdaş bir düzeye gelebilmemizde anadilimizin yeri ve önemi çoktur.

.   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.09.29, MŞ.

DEVLET ÇAĞDAŞ MI

 . - DEVLET ÇAĞDAŞ MI ?

.  Toplumsal, ekonomik, finansal ve politik konuları inceleyen, eleştiren, sorgulayan olduğunda asıl sorumlu ve suçlu olanlar çok sinirlenebilir ve tavır alır:

- BU KONULAR SİZİ NİÇİN İLGİLENDİRİYOR?

- BU YALANLARA İNANIYOR MUSUNUZ?

.  Yasama yürütme ve yargılama gibi temel erkleri bağımsız ve özgürce çalışan demokratik hukuk devletinde bu sorgulamaları yapan kurumlar ve devlet görevlileri vardır ve onlar işlerini doğru bir biçimde yaparlar; denetlemelerde bulunurlar.

. Ayrıca evrensel insan hakları ve özgürlükler de uygulamada geçerli olduğunda çağdaş bir toplum olma yolunda ilerlenir.

.  Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.09.30, MŞ.

HALK

 - HALK

. “HALK için, halka doğru…” diye yakınan ve kendini bu yolda mücadelelere adayan ne kadar çok insan vardır, kim bilir..

. Biz "HALK" dediğimizde ne anlarız?

. Halk kimdir, kimlerdir?

. Toplumun içinde "halkı" nasıl ayırır, tanırız?

. Sokakta gördüklerimiz, lokantalarda, AVM'lerde görülenler, modayı izleyenler… halk mıdır?

. İdeolojik olarak, siyaset seçeneği olarak halk için, halktan yana bir şeyler istenildiğinde "o halk" kimdir, nerededir?

. Halk kendisini bilir ve tanır mı?

. Halk bizim onun için mücadele ettiğimizi bilir mi, anlar mı?

.    Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.07.11