- EN ÖNEMLİ OLAN NEDİR?
·
Şu
an çok daha ciddi olarak bakmalıyız, anlamalıyız, düşünmeliyiz:
·
Anayasamızın 3’üncü maddesine göre, “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez
bir bütündür”
·
TÜRKİYE
CUMHURİYETİ bir üniter devlettir ve ulusal sınırları korunmalıdır. (Misal-ı
milli)
·
"Üniter devlet ilkesine saygılıyız" deyip, arkasından bu
ilke ile bağdaşmaz nitelikte şeyler söylemenin de bir anlamı yoktur.
·
Asla
bölücülere, eyalet ve bölgesel yönetim
isteyen kişi ve kitlelere, partilere kanmamalı ve onlara bu alanda izin
verilmemelidir.
·
Çağdaş,
uygar bir parlamenter, DEMOKRATİK HUKUK DEVLETİ olmalıyız.
·
Ülkenin
bölünmesine ve iç kargaşalara olanak sağlamamalıyız.
·
Sağ
ya da sol ideolijilere, etnik ayrımcılığa kapılan ve kendilerince de bunu çok
sert ve en keskin biçimiyle dile getirip, bunlardan kendilerine bir şeyler
çıkarmak isteyenler için söylenilecek olan aslında ülkenin kuruluş ilkelerine
bakmalarıdır.
·
CUMHURİYET
devrimlerine, ATATÜRK devrimlerine, ilke ve hedeflerine çok daha inanmamız ve
güvenmemiz ve de bunları gerçekleştirmek için çaba göstermemiz gerekir.
·
Tüm
bu en önemli ve temel olanların varlığı ile diğer her türlü sorunun
çözümlenmesine gidilecektir.
. Öğretmen Gönen Çıbıkcı, GC-A-23.05.10
***************************************************************************
. Türk milletini bir arada tutan şey, bu
insanların arasındaki duygu birliğidir. Bu duygu birliği yitirildiği an, Türk
milleti bundan çok ağır zarar görür. Bir ihtimal, Türk milletini oluşturan
insanlardan bir kısmı artık kendilerini Türk milletinin bir parçası
olarak hissetmemeye başlarlarsa bundan devletimiz çok ağır yara alır.
. “Türkiye’de tek millet yoktur, birden fazla
millet vardır” demek, “Türkiye Devleti, birden fazla devlete bölünmelidir”
demenin değişik bir yoludur.
. Ama milleti bölerseniz, bizatihi devleti yok
etmiş olursunuz.
. Türk milletinin son yirmi yıldır karşılaştığı
asıl mesele, demokratik açılım yapamamış olması değil, ülke sınırları içindeki
bir grup kardeşiyle aynı milletten olma duygusunu sürdürmekte güçlük
çekmesidir. Korkumuz odur ki, kendisine “demokratik açılım” denen süreç, “aynı
milletten olma duygusu”nu güçlendiren değil, zayıflatan bir süreç olabilir.
. Devlet kavramını, devletin unsurlarını ve
devlet şekillerini inceleyen Almanların Allgemeine Staatslehre,
Fransızların Théorie générale de l’Etat dedikleri ve Türkçeye
“devletin genel teorisi” diye çevirebileceğimiz bir hukuk disiplini
vardır.
. Türkiye’de son otuz yıldır yetişen
hukukçuların [s.89] neredeyse tamamı, devlet kavramından, devletin
unsurlarından habersiz olarak yetiştiler. Devletin genel teorisinden habersiz
bu hukukçulardan oluşmuş bir ortamda, devletin millet unsuru üzerindeki etkisi
şüpheli bir takım hukukî düzenlemelerin devletin üniter şekline de, devletin
varlığına da zarar vereceği hususunun farkına varılmıyor olması aslında
şaşırtıcı bir şey değildir.
https://www.anayasa.gen.tr/acilim.htm
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder