KIYI KENTLERİ

 . -  KIYI KENTLERİ

·         Denize kıyısı olan sahil kasabaları her zaman sevilen, istenilen yerler olmuştur.

·         Zamanında yapılmış sokakları, çarşıları ve mekanları varsa ve mimari özellikler de taşıyor ve korunabilmiş ise oralarının hem yaşamsal alan olarak, hem de gezgincilik anlamında değeri hep yüksek olacaktır.

·         Akdeniz ülkelerinin bu tür kıyı kentleri, kasaba örnekleri vardır.

·         Kuşadası ve benzeri kentlerin son geldiği durum ise çok üzücü.

·         Yaşanılabilir, huzur verici bir kent yapısı yok.

·         Sakince gezilebilecek sokakları, deniz kıyıları, çarşıları... yok.

·         Yıllardır, en az 70’li yıllardan bu yana hep bir inşaat yapma hızıyla geçti...

·         Çok da gelip yerleşen oldu, siteler, siteler doldu...

·         Son yıllardaki en büyük gelişme ise dağların tepelerin nerede ise hepsinin inşaat için açıldığı ve betonlaştığıdır.

·         Kimler gelir, kimler satın alır, yerleşir mi, ne yapar… bilinmez.

·         Kent içinde, yol kıyılarında her yer kazanç odaklı işletmelerle doldu.

·         Son yılların getirdiği finansal durum, paranın değer yitirmesi ile ekonomik çöküntü de birlikte düşünüldüğünde göz ile bakıp da bir değerlendirme yapmak, sonuç çıkarmak çok zor.

·         Sahiller halka kapalı ve ancak paralı işletmelere açık, ücretli yerler oldu.

·         Buna rağmen lokantalar, sahile yerleşmiş olan işletmeler çok dolu gözüküyor.

·         AVM denilen büyük alan, dolup, taşıyor; bir kalabalık, bir kalabalık, adım atamazsınız..

·         Tüm buna rağmen her yer insan dolu, gelen, gelene, görünüşe bakılırsa çoğu bu ülkede yaşamıyor.

·         Küçük esnaf bugünlerden çok mu hoşnut, kazançları iyi mi, bilemiyorum.

·         Belediyelerin ve görev alanların, okuryazarların, entelektüellerin, diplomalıların, dernekçilerin, partilerin... bu gelinen durumda yeri nedir?

·         Bunu irdeleyecek, araştıracak bilimsel çalışma yapanlar vardır belki..

·         Buna rağmen bu kitleler kendi içlerinde şu an nasıl bir analiz yapmaktadırlar, diye de düşünüyorum.

·         Belki de yalnızca güçlü olanlar, büyük olanalar her şeyi düşünüp, belirleyip, uyguluyordur.

·         Bize ne soran olur, ne de bizi önemseyen; hele en altlarda isen, hiç…

.      Öğretmen Gönen ÇIBIKCI,GC-A-23.08.26, G.